
NAS – “King’s Disease II” (Ağustos 6, 2021)
[East coast hip hop / Conscious hip hop] [uzunçalar]
Bir önceki yazımda b-side tarzı bir albüm beklediğimi söylemiştim ve hatta “umarım ters köşe yapar” diye de eklemiştim. Bir anda albüm anonsu gelince ben de doğal olarak b-side tarzı bir şey beklemiştim. Ancak üstat beni öyle bir yanlış çıkardı ki…Ben bu albüme bayıldım açıkçası dostlar. Nas babanın son iki seferdir Hit-Boy ile yakaladığı şahane uyum bizlere Nas’in olgunluk dönemi eserlerini veriyor adeta. Son üç albümünün birbirinden güzel olduğunu düşünüyorum kesinlikle. (Kanye West tarafından prodüktörlüğü yapılan 2018 tarihli “NASIR” de eleştirmenlerin aksine buna dahildir. Bana kalırsa kısa da olsa oldukça iyi bir albümdü.) Selefinden birkaç tık önde olduğunu ciddi ciddi düşünmeye başladım, ki selefi “Yılın En İyi Rap Albümü” dalında Nas’e kariyerinin ilk Grammy’sini kazandırmıştı. Neyse dönelim ikincisine. Açıkçası albüm öyle bir açılış yapıyor ki alev alıyor kulaklarınız dinlerken. “Death Row East” parçasındaki Tupac göndermeleri mi desem, “40 Side”daki Future adlibleri mi desem yoksa Eminem’in feat attığı “EPMD 2” mi desem bilemedim. Gelmiş geçmiş en sevdiğim sanatçılardan muhteşem kadın Ms. Lauryn Hill’in featinden bahsetmiyorum bile, zira onun yaşanması gerekiyor! Belki bir iki parça biraz daha kesilebilirdi ancak bu albüm kesinlikle tam bir olgunluk eseri. Üstat formunda, bizim de keyfimiz yerinde!
Favori parçalarım: 40 Side, Death Row East, Nobody, Rare
Puanım: 8,5 / 10

ISAIAH RASHAD – “The House Is Burning” (Temmuz 30, 2021)
[Southern hip hop] [uzunçalar]
Kendrick Lamar ve arkadaşlarının başını çektiği sanatçı kadrosuyla yeni dönem hip hop’ın en iyi plak şirketlerinden biri olan Top Dawg Entertainment’in pek sevilen rapperlarından biri olan sevgili Isaiah Rashad, 2016 tarihli “The Sun’s Tirade” adlı şahane çıkış albümünün ardından nihayet tekrar sahneye çıktı. 5 yıldır türlü mecralarca çıkışı beklenen bu albümün geçtiğimiz aylarda birkaç adet teklisi piyasaya sürülüp beğenimize sunulmuştu. Yanlış hatırlamıyorsam “Lay Wit Ya” adlı parçayı da değerlendirmiştim bir yazımda. Isaiah’ı tanıyanlar için kesinlikle aşina oldukları bir sound olduğunu belirtmem gerekiyor bu albüm için. Baştan sona dinlerken tanıdık biri hissiyatını kesinlikle aldım. Ben şahsen ilk albüm sonrası daha farklı bir albüm beklemiştim. Yanlış anlaşılmak istemem, bu albümü dinlemeyi seviyorum. Ancak sanki bu uzun bekleyişin ardından daha farklı bir şey çıkacak gibiydi. Ancak yine de problem değil. Isaiah yine bildiğimiz bir formülü uygulamış bu albümde. Çıkış albümündeki ile aynı formülü uygulamış. Dolayısıyla da dinlenilebilir ve hoş bir ürün çıkmış ortaya. Kendisini tanımayanlar için de tarzını, sözlerini ve müziğini anlamak için iyi bir opsiyon. İlk albümü de asla atlamayın derim.
Favori parçalarım: RIP Young, Don’t Shoot, HB2U, Claymore
Puanım: 7,5 / 10

LINGUA IGNOTA – “SINNER GET READY” (Ağustos 6, 2021)
[Neoclassical darkwave / Avant-folk] [uzunçalar]
Şimdiye kadar bir sürü değerlendirme yapmışımdır burada. Ancak tarz olarak en kendine has müzisyenlerden biri kesinlikle Lingua Ignota. Kaliforniya’nın bağrından kopan Amerikan müzisyen Kristin Holter, ya da tanıdığımız adıyla Lingua Ignota, yaratıcılıkta adeta sınır tanımamış bu albümüyle. Toplamda 55 dakikalık 9 parçadan oluşan bu albümde Lingua, modern müziğin birçok ögesini bir araya getirerek kendini yeniden tanımlamış. Her albümünde buna benzer bir tavırla biz müzikseverleri daha da şaşırtıp öyle kalakalmamızı sağlıyor. Önceki iki albümü “CALIGULA” ve “All Bitches Die”dan daha makbul bir dinleme bir vaat ediyor bizlere? Sanırım. Hala karanlık, hala ağır ve dolu. Ancak kendini yenilemiş ve yaratıcılık konusunda da taviz vermemiş bir halde kesinlikle. Bir yandan da dinleyiciye ulaşılabilirlik açısından oldukça iyi bir albüm. Zira önceki albümlerinden daha az vurdulu kırdılı bir albüm olmuş bu seferki. Müzik ve söz olarak da bol bol dini ögelerin yer aldığı bu albüm bence olmuştur. Birkaç küçük nüans dışında şahane bir 55 dakika var karşımızda. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Lingua’ya bu albümle alışın ve yeteneğinin akışına bırakın kendinizi. Pişman olmayacaksınız.
Favori parçalarım: THE ORDER OF SPIRITUAL VIRGINS, PENNSYLVANIA FURNACE, THE SOLITARY BRETHREN OF EPHRATA
Puanım: 9 / 10
Eveeet, sevgili okurlar. Dikkatimi çeken ve sizlerin de öğrenip faydalanmanızı istediğim bu üç albümü olabildiğince kısa ve öz bir şekilde değerlendirmeyi amaçladım. Bahsi geçen albümler kesinlikle seveceğinizi düşündüğüm albümlerdir. Kişisel zevkler bir yana evrensel anlamda da müziğe katkı yapan albümler olduğunu düşünüyorum. Yani sanırım…Neyse. Bu haftalık benden bu kadar. Sizleri muazzam bir Lingua Ignota performansı ile baş başa bırakıyorum. Müzikle kalın.
Yazı: Ege Demir