Eğlence sektöründen nasibini almış her alanda deli dolu kişiler görmeye yıllardır alışığız. Teknolojinin insan hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldiği şu dönemde ise gün aşırı tuhaf bir olaya elimizdeki aletler aracılığıyla tanıklık ediyoruz. E tabii ki müzik dünyası da böyle garipliklerden daima nasibini aldı. Yalnızca yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü çok daha ulaşılabilir bir hale geldi. Eğer “Neden böyle bir giriş yaptın abi?” derseniz de size vereceğim tek cevap bu yazının ana kahramanının ismini zikretmek olacaktır. Evet, son birkaç yılın en çok konuşulan, en tuhaf, en deli dolu müzisyenlerinden biri olmayı başarmış gerçek bir Z kuşağı temsilcisini anlatacağım sizlere. 1999 doğumlu rapçi, şarkıcı ve söz yazarı Montero Lamar Hill, ya da herkesin kendisini tanıdığı mahlasıyla Lil Nas X. Haydi o zaman, vakit kaybetmeden bu manyak herifi tanımaya ve hakkındaki son gelişmeleri tartışmaya koyulalım!
Şu sıralar “Montero (Call Me By Your Name)” adlı teklisiyle ortalığın tozunu dumana katan Lil Nas X’i bu yazıya konu etmemin pek çok sebebi var elbette. Ancak, en önemlilerinden biri kendisinin yaptığı işi yaparken eğlenmekten asla taviz vermemesi diyebilirim. Şu ana kadar bir uzunçaları bulunmayan Lil Nas X, şarkı sözleri, kliplerindeki sembolizm, karakterizasyon ve mekân seçimleri nedeniyle pek çok kez ağır eleştirilere maruz kaldı. Tüm bu olanlara rağmen, gerek Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar gerekse şarkılarını düzenleyip oldukça tuhaf ve komik olarak değerlendirilebilecek versiyonlar aracılığıyla tüm bu söylenenlerin umurunda olmadığını cümle aleme kanıtladı.
2018’de patlama yaratan çıkış parçası “Old Town Road”un, eğer yanlış hatırlamıyorsam, kırmadığı rekor ve altını üstüne getirmediği liste kalmamıştı. Parça aynı zamanda son yılların popüler video uygulaması TikTok’ta da tüm zamanların en çok kullanılan parçalarından biri haline gelmeyi başarmıştı. Parçanın bir de meşhur country icracısı ve Miley Cyrus’ın babası Billy Ray Cyrus ile beraber söylediği bir versiyonu var ki… Oldukça eğlenceli. Velhasıl, bu parçayla finans ve tanınırlık bakımından çoktan inanılmaz bir başarıya ulaşmıştı sevgili Montero.
Aynı zamanda kendisi hakkında internette dolaşan pek çok komplo teorisi de mevcut. Bunlardan bir tanesi Montero’nun müzik endüstrisi tarafından pohpohlanıp parlatıldığını işaret ederken bir diğeri ise kendisinin çok iyi bir rapçi ve pazarlama dâhisi olduğunu, hatta ve hatta bir hayran hesabı yöneterek takipçisini artırıp daha sonra bu hesabı kişiselleştirerek beş dolara satın aldığı bir beatin üzerine şarkı yazmak suretiyle popülariteye ulaştığını iddia etmekte. Kendisinin müzisyen olarak ünlenmeden önce internette yarattığı bir Nicki Minaj hayran hesabını yönettiği bilinen bir gerçek. Bu olayın detaylarına girmeye gerek görmüyorum ancak demeye çalıştığım şey son teorinin belirli bir yere kadar doğruluk payı olduğu. Bana kalırsa, eğlenmeyi ve Twitter’ın karanlık tarafını mizaha çevirmeyi başarıyla gerçekleştiren ve trendlerin sıkı bir takipçisi olan Montero, bu senelerde ana akım dinleyici kendi gibi birçok müzisyenden ne talep ediyorsa onu üretiyor. Lil Nas X’in parçalarına kolay tüketilebilir diyebilir miyiz? Belki. Bana kalırsa bir yandan kitlelerin taleplerini yerine getirirken bir yandan da eğlenerek birçok farklı tarzı birleştirip popülerleştirmek suretiyle ortaya eğlenceli ürünler çıkarıyor dostumuz.
Kendisinin dünya çapındaki LGBTQ+ topluluğu tarafından tanınması ise Haziran 2019’a tekabül ediyor. Lil Nas X, bu tarihte aşağıdaki tweeti paylaşarak eşcinsel olduğunu dünyaya duyurmuştu:
some of y’all already know, some of y’all don’t care, some of y’all not gone fwm no more. but before this month ends i want y’all to listen closely to c7osure. 🌈🤩✨ pic.twitter.com/O9krBLllqQ
— nope 🏹 (@LilNasX) June 30, 2019
Bu olay gerçekleşirken Montero’nun çıkış parçasının Billboard Top 100 listesinin en tepesinde yer aldığını da unutmayalım. Özellikle şarkının başarısını ve zamanını belirttim ki zihinlerde, “Eşcinsel olduğunu açıkladığı için en tepede!” gibi saçma sapan bir algı oluşmasın. Keza parça halihazırda başarıdan başarıya koşmaktaydı, hem de birden fazla alanda (YouTube, Billboard ve dahası). Acaba daha önceki nesillerde böyle bir durum yaşansa kamuoyunun tepkisi farklı olur muydu? Kuşaklar arasındaki farklılıkların her şey gibi sanat alanlarına da yansımasını böylelikle tasdiklemiş oluyoruz. Dümeni sosyolojik çıkarımlara ve ideolojik saptamalara kırmadan hemen farklı bir konuya yönelelim o zaman
Şimdi… Gelelim benim kendisini daha yakından takip etme kararı almamı sağlayan olaya. Lil Nas X, 7 Şubat’ta iki adet fotoğrafı kişisel hesabından takipçileriyle paylaşarak “Sıkıldım ve meme satın aldım. Ne düşünüyorsunuz?” cümleleriyle tweetledi. Evet, yanlış okumadınız. Tam olarak bu:
got bored so i bought titties.
what u guys think? pic.twitter.com/dgvVWdpK23— nope 🏹 (@LilNasX) February 7, 2021
Bu tweet ve durumla alakalı belki milyon tane video çekildi ve tonlarca meme yapıldı. En son Montero da kendiyle dalga geçmekte gecikmedi elbette:
View this post on Instagram
Buraya kadar okuduysanız eğer tahminen, “Bu herif de neymiş yahu böyle?” demiş olmalısınız. Montero’nun son vukuatları ise bir öncekiler kadar sansasyonel. Kendi ismini içeren şahane teklisi “Montero (Call Me By Your Name)”, 26 Mart’ta piyasaya sürüldü. Sürüldü sürülmesine de Montero’nun yerinde durmaya da pek niyeti yoktu. Yeni teklisini kendine yakışır bir sansasyonelliğe sahip olan bir kliple süsleyen Montero, bu klipte cehenneme striptiz direğiyle inerek şeytana kucak dansı (evet, yanlış okumadınız) yapıyor. Yani silikon göğüs olayının sıcaklığı henüz dinmemişken bir buçuk ay içinde böyle bir klip yayınlamak… Kendine yöneltilen tüm eleştirileri, tehditleri ve olumsuzlukları yeni nesle has bir mizahşörlükle (ya da trollükle mi demeliyim?) adeta savuşturuyor sevgili Montero.
Son dönemde bir de (diğerleri yetmiyormuş gibi) “Satan Shoes” etiketiyle Nike logosu içeren bir ayakkabı piyasaya sürdü. Ancak, Birleşik Devletler’in muhafazakâr kesiminden inanılmaz bir tepkiyle karşılaşılınca ayakkabılar piyasadan çekildi. Lil Nas X ise bu duruma “özür videosu” etiketiyle paylaştığı bir video ile karşılık verdi. (Yaş sınırı dolayısıyla ön gösterim yok. Dolayısıyla linkini paylaştım.)
Tüm yazı boyunca, Montero’nun türlü çılgınlıkları gerçekleştirirken kendiyle sürekli bir şekilde dalga geçip popüler müzik piyasasını alt üst eden parçalar üretmesini anlattım sizlere. Peki müzikal anlamda gerçekten de iyi mi bu arkadaş? Değerlendirme ölçütlerimizin ne olduğuna göre değişebilecek cevaplar çıkar bu sorudan. Popüler piyasada bir adet trap beati ve bilindik temalardan oluşan sözlerin oluşturduğu bir parçayla listelerin tepesine konmadı en nihayetinde bahsi geçen müzisyen. Sanırım kendisini farklı değerlendirmemin sebeplerinden biri de bu. Son teklisinin melodik hookları, prodüksiyonu ve enstrümantasyonunun başarılı olması gibi sebeplerden dolayı oldukça akılda kalıcı bir ürün olduğunu düşünüyorum. Zira, dediğim gibi bu tarz bir başarıyı daha kolay ve çabuk tüketilebilir bir yoldan da elde edebilirdi. Hele ki müzik piyasasının son yıllardaki uzunçalara tahammülü olmayan sürekli tekli bazlı bir üretkenlik isteyen halini baz alırsak bu durum oldukça sıra dışı.
Bu son tekliyi ve klibini Lil Nas X’in açısından değerlendirecek olursam kendisinin çok daha açık, umursamaz ve cesur bir hale büründüğünden bahsetmem gerekir. Çocukluk travmalarından yola çıkarak bu tarz bir konsepti yarattığını açıklayan ve 14 yaşındaki haline bir mektup yazan Montero’nun kendisini böylesine korkusuzca ifade etmesi bana kalırsa insanlar tarafından baskılanıp sindirileceğini düşünen ve bu yüzden de kendilerini geri çeken pek çok sanatçı için de bir örnek teşkil ediyor.
Yazımda sona gelirken, belirtmeden geçmek istemediğim şey Lil Nas X’in yeni kuşak temsilcilerinden biri olarak interneti kullanımı, müzik piyasasıyla adeta dalga geçmesi ve kendine has tarzıyla olayları değerlendirmesi ilk olarak bu yazıyı hayata geçirme fikrine kapılmama sebep oldu. İsminin içerisinde, hip hop müziği hayatımın merkezine almama sebep olan muhteşem “Illmatic” albümün sahibi ve son “Yılın En İyi Rap Albümü” Grammy’sinin kazananı efsanevi mc Nas’ı bulundurması sebebiyle bile laf işiten birinin gidip de Nas ile “Rodeo” adında bir düet parça çıkararak eleştiren herkese koca bir orta parmak göstermesi… İşte böyle hazırcevap, şahsına münhasır ve hiçbir şeyi umursamayan bir kişiliğe sahip olmasıydı beni çeken. Farklı altyapılara sahip parçalara da ana akım medyada yer verip yenilik ve çeşitlilik yaratmak istemesi de harika bir olay. Sıkıcı kelimesinin tam tersi olan birini elimden gelen en iyisiyle ve en az sıkıcı olacak şekilde anlatmaya çalıştım. Veda etmeden önce, “sen cehennemin lavabosundaymışsın da hani diğer odada kendisi şeytanla ‘zaman geçiriyormuş’” gibi bir mizansen yarattığı videoyu sizlere bırakıyorum. Her zaman yeniliklere açık olmanız ve araştırıp eğlenmeniz dileğiyle…
Yazı: Ege Demir