KAYBOLURSAN ARA: Bir Tyler, the Creator İncelemesi – Yepyeni Tyler, the Creator!

Eveeet, herkese selam! Geride bıraktığımız hafta içerisinde müzik dünyasında birçok gelişme oldu. Ancak bunların arasından beni en çok etkileyen oldukça büyük bir hayranı olduğum sevgili Tyler, the Creator’ın yeni teklisi “LUMBERJACK” ve ayın 25’inde yayımlayacağını açıkladığı yepyeni albümü “CALL ME IF YOU GET LOST” oldu. Bu yazımda, siz sevgili okurlara Tyler’ın yeni teklisini yorumlayıp kendisini tanımanızı kolaylaştıracağına inandığım minik bir rehber hazırlamayı amaçladım. O halde, hiç vakit kaybetmeden derhal bu manyak herifi incelemeye koyulalım!

 

Tyler’ın Twitter’da 17 Haziran tarihinde açıkladığı yeni albümü “CALL ME IF YOU GET LOST”, her açıdan etkileyici bir albüm olacağa benziyor. Zira, Tyler’ın kariyerinin ilk yılları olan 2000ler sonundan bu zamana dek yükselen grafiği tesadüf değil. Kendisinin sadece yetenekli bir rapçi olduğunu söylemek için sığ bir insan olmak gerekir diye düşünüyorum. Müziğinde kullandığı altyapılar, temalar ve şarkı sözü seçimleri bu grafiğin tesadüf olmadığına dair olan tezimi destekler nitelikte. Son albümü “IGOR”, 2020 Grammy Ödülleri’nde “Yılın En İyi Rap Albümü” ödülünü aldı. Hem de Tyler’ın, “bu bir rap albümü değil.” demecine rağmen… Kendisinin yaratıcılık bakımından sık sık Kanye’ye benzetildiğini söylemem gerekir diye düşünüyorum. Sırf bu benzetme bile Tyler’ı tanımak için bir neden sanırım. Uzun lafın kısası, şahane bir kafa, zehir gibi!

Bir aylık aranın ardından ilk tweeti bu olmuştu Tyler’ın. Daha sonra benzer bir tarzla ve “LUMBERJACK” yazan bir video paylaşmış ve bu videonun yeni teklinin bir kısmı olduğunu teyit eden paylaşımlarıyla tekliyi platformlarda yayımlamıştı. Dolayısıyla yukarıdaki tweetin de albümden bir kesit olduğunu anlamak güç değil. Bu kesitte ise soul, r&b ve funk etkileşimli Tyler’a göz kırpmış gibi sanki.

 

Dönelim yeni tekliye. Öncelikle bu parçayı yorumlamada kullanacağım bir terimi sizlere tanıtmak isterim: horrorcore. Bu bahsi geçen terim, 80li yılların sonu ve 90lı yılların başında, yani gangster ve suç temalı liriklere sahip parçaların yükselişe geçtiği yıllarda, kullanılmaya başlanan bir terimdir ve adından da anlaşılacağı üzere korku etrafında dönen söz ve temalar içerir.

Gravediggaz

Gelelim Tyler’ın yeni parçası ve bu terim arasındaki bağlantıya…Tyler, kariyerinin ilk döneminde piyasaya sürdüğü mixtape (“Bastard” 2009) ve ilk uzunçalarında (“Goblin” 2011) bu tarz temalar ve altyapılar kullanarak çıkış yapmıştı. Parça, horrorcore tarzının piri olarak görülen Gravediggaz’ın “2 Cups of Blood” adlı parçasından samplelanmış. Bu sample seçiminden Tyler’ın son albümlerinde yakaladığı soul ve jazz etkileşimli vokal ve enstrümantasyonlarıyla yeni ve oldukça etkileyici tarzından bir sapma olduğunu teyit edebiliriz sanırım. Bana kalırsa bu 2 dakika 18 saniyelik parça sample seçimi ve rapping’iyle gayet iyi olmuş. Elbette, albümün geri kalanına bu parçayı ekleyip yapbozun tamamını elde ederek büyük resmi gördüğümüzde yorumlarımızda farklılıklar olacaktır. Zira, Tyler genelde albüm öncesi bizlerle paylaştığı parçalarla albümün tamamının nasıl olacağı arasında bir bağlantı kurmamızı engeller. Şimdilik, horrorcore üstatlarından samplelanmış hoş bir parça olarak düşünmekte fayda var diye düşünüyorum. Burada daha önemli olduğunu düşündüğüm şey, Tyler’ın müzikal çizgisinde nasıl bir değişime tanıklık edeceğimiz ya da edip etmeyeceğimiz konusu aslında. Son yıllardaki gelişimine, değişimine, müziği ele alış ve icra ediş biçimine bakarak kendisi hakkında beklentimi oldukça üst seviyelerde tuttuğumu söylememde fayda var. Hastasıyız!

 

TYLER, THE CREATOR 101: REHBER

Yazının başında da bahsettiğim gibi tekli yorumumdan hemen sonra genelde başvurduğum üzere sizlerin de yazının ana kahramanı olan müzisyeni tanıyıp ondan nasiplenebileceğiniz küçük bir rehber hazırlamak istedim. Öncelikle Tyler’ın alışılagelmiş rap sanatçılarından olmadığını anlama yolunda sizlerle paylaşacağım parçaların dinleyiciye aktarmak istediklerini almanız için sözlerini de okumanızı tavsiye ediyorum. Son iki albümünde, özellikle “IGOR”da, hikaye anlatımı tekniğinden de bol bol yararlanan Tyler, adından daha çooook bahsettirecek bana kalırsa. Bahsettirsin tabii ki, hakkı çünkü!

 

EARFQUAKE (“IGOR” – 2019)

Yani bu parçayı anlat anlat yine de bitmez hakkında yazılması gerekenler. O kadar güzel, akıcı ve etkileyici bir parça ki…Albümün tamamına sirayet etmiş olan ve insanın içini ısıtan muazzam piyano vuruşları, Tyler’ın acayip vokalleri ve daha pek çok şey var bu parçayı gözümde kusursuz konumuna eriştiren. Zaten tüm albüm boyunca devam eden hikâyenin ilk parçalarından birini anlatan bu harikulade şarkı, Tyler’ın bir erkekle olmuş ve bitmiş ilişkisini anlatırken kendisinin ona iyi davranmadığını ancak ona ihtiyacı olduğunu da anlıyoruz. Duyguları, hisleri ve daha birçok şeyi müzik yoluyla bu kadar şahane dinleyiciye geçirebilmek olsa olsa müziği bestelerken soyutla somutu böylesine iç içe geçirerek başarılabilir. Tyler da bu bahsettiğim şeyi dünyada en iyi becerenlerden biri kuşkusuz. Parçada kendisine eşlik eden Playboi Carti ve Charlie Wilson’a ise ayrı bir parantez açmak gerekir. Daha burada bu parça ve albümün kalanı hakkında upuzun yazıp duygularımı buraya serpmek isterdim lakin kendisini tanıtmaya devam etmek uygun düşer. Bu muhteşem parça Tyler’ı tanımadaki ilk adımınız olsun lütfen!

SEE YOU AGAIN (“Flower Boy” – 2017)

Prodüksiyonu inanılmaz üst seviyelerde olan bir albümün belki de en öne çıkan parçası. Kali Uchis’in şahane sesinden nasiplendiğimiz, şarkı bestelemennin, icra etmenin ve piyano bazlı bir parçanın rapping ile ne denli müthiş bir uyum yakalayabildiğinin koca bir örneği bu şarkı. Elini attığı her işten, daldığı her janrdan başarıyla çıkan sevgili Tyler, burada da inanılmaz bir işe imza atmış açıkçası. Arka planda yer alan yaylılar, ek vokaller… Bu parçaya dair şu zamana kadar karşılaştığım her küçük nüans beni bir öncekinden daha fazla etkilemeyi başardı. Melankolik sözlerin ne denli şiirselleştiğini ve popüler kültürün eskimeye yüz tutmuş janrların detaylarıyla nasıl muazzam bir şekilde iç içe geçtiğini bu parçada rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Tyler’ın söz yazımı, bestecilik ve daha birçok konuda adeta ders verdiği, Kali Uchis’in sesiyle devleştiği bu şahane parça listemizde ikinci sırada. Şimdi dinleyin!

IFHY (“Wolf” – 2013)

Yine bir hikâyenin ortasındayız bu parçayı dinlerken. Parçadaki harflerin açılımının, “I Fucking Hate You” olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. “Wolf”, Tyler’ın ikinci uzunçaları ve bu parça da bana kalırsa albümün en şahane anlarından bazılarını bünyesinde barındırıyor. Bu albüm öncesinde bir uzunçalar ve bir mixtape yayımlayarak adından oldukça söz ettiren Tyler, yazıda da daha önce belirttiğim gibi horrorcore alanında daha fazla vakit geçiriyordu. Ancak bu albüm ve bu parçayla biraz daha alternatif hip hop alanına göz kırpmaya başladı kendisi. Obsesif bir ilişkinin oldukça iyi anlatıldığı bu parçada Tyler’a Pharrell Williams eşlik ediyor. Tyler’ı tanıma yolunda bu şarkıyı seçmemin ana nedeni aslında onun kısa kariyerinde icra etmeyi tercih ettiği farklı tarzları görmeniz ve kendi yorum ve çıkarımlarınızı yapmanızdı aslında. Popüler müzik piyasasında müzisyenlerin pek tercih etmediği konuları şarkıya döküp kliplerinde diğerlerine nazaran daha iğrenç temaları işleyen Tyler, “IFHY” ile bize içerisinde bulunduğu başka bir ilişkiyi ve hissettiklerini anlatırken yaratıcılığı da asla elden bırakmıyor.

FUCKING YOUNG / PERFECT (“Cherry Bomb” – 2015)

2015 senesinde yayımladığı üçüncü uzunçalarıyla hip hop’ın sınırlarından daha uzağa yelken açarak soul ve rock tarzlarıyla haşır neşir olan Tyler, yer yer miksi ve prodüksiyonu bilerek kötüleştirdiği ve soundunu farklılaştırdığı bu albümünde birçok yerde farklı şeylere imza attı. Fakat bana kalırsa en öne çıkan parça “FUCKING YOUNG / PERFECT” idi. Anlaşılacağı üzere iki parçadan oluşan bu şarkı, harikulade piyano ve klavye vuruşlarının oldukça hoş soul vokalleriyle birleşmesinden meydana geliyor. İlk kısımda Tyler, kendisinden altı yaş küçük birine âşık oluşunu anlatırken ikinci kısımda şahane kadın Kali Uchis’in sesini dinleme şerefine nail oluyoruz. Tyler’ın etik durumlarda kendine hayır demeyi öğrenmesine ve olgunluğa attığı dev adımlara tanıklık ettiğimiz bu şahane parça, kişinin kendini bulması ve bir şahsiyet olarak olgunlaşmasının zaman zaman zor olduğunu gözler önüne seriyor. Dinleyelim! (Video klipte yaş sınırı olduğundan audio olarak paylaşıyorum. Klibi merak edenler YouTube’da aratabilir.)

A BOY IS A GUN* (“IGOR” – 2019)

İnanılmaz bir beat, muazzam vokaller, harika piyano vuruşları…Bir parçayı kusursuz yapan, bulunduğu albümün vazgeçilmez bir parçası yapan kaç tane etken vardır? Kaç tane şarkı vardır böylesine güzel bir biçimde konuyu dinleyiciye aktarabilen? Ponderosa Twins’in “Bound” adlı parçasından samplelanan (Daha önce Kanye, 2013’te “Yeezus”ta da aynı parçayı farklı bir biçimde kullanmıştı.) parçamız, Tyler’ın olası biseksülliğinden ve sevdiği kişiyi bir silaha, hatta spesifik olarak bir silaha sahip olmaya benzetmesinden bahsediyor. Tyler, parçanın ismini 1971 tarihli bir Fransız western filmi olan “A Girl Is A Gun”dan ilham alarak koyduğunu daha sonra bir konseri esnasında açıklamıştı. Katman katman kulaklarımıza dolan şahane Tyler vokalleri, muazzam bir soul sample, piyanonun şarkıyı inanılmaz şahane bir yolla yönlendirmesi ve albümün geri kalanına pürüzsüzce bağlantı sağlaması gibi pek çok detay var bu parçaya bayılmamı sağlayan. Tyler’ın parçalarında ve bu parçaların hikayelerini görselleştirdiği video kliplerinde sakladığı birçok sembolik öge mevcut. Bu parçanın video klibi de farklı değil. Dinleyelim, izleyelim ve çözümleyelim efendim!

BONUS:

Yonkers (“Goblin” – 2011)

911 / Mr. Lonely (“Flower Boy” – 2017)

Where This Flower Blooms (“Flower Boy” – 2017)

GONE, GONE / THANK YOU (“IGOR” – 2019)

SMUCKERS (“Cherry Bomb” – 2015)

 

Eveeet, yazımda sona gelirken Tyler’ın ilk mixtape’inden bu yana her iki senede bir yeni bir albüm çıkardığı detayı vermeden de geçmek istemedim. Albüm açıklanmadan yaklaşık on gün evvel Twitter’da severek takip ettiğim istatistik sayfası “Hip Hop By The Numbers”ın aşağıdaki tweeti de bunu kanıtlar nitelikte:

 

Sona gelirken belirtmem gerekiyor ki Tyler, son yıllarda rastladığım en yaratıcı, en kendine has ve karakteristik müzisyenlerden biri. Kendisini nispeten daha geç keşfetmiş biri olarak bile söylüyorum bunu. Zihninden çıkacak herhangi bir ürün piyasadaki sanatçılardan daha farklı etki ediyor benim gibi müzikseverlerde. Yeni albümüne sayılı günler kala beklentimin oldukça arttığını ve kendisini iyi tanıyan biri olarak şahane bir albüm dinleyeceğimizden neredeyse emin olduğumu belirtmek istiyorum.

“IGOR” çekimlerinden bir fotoğraf

2019 GOV BALL performansını sizler için buraya iliştiriyor ve bol müzikle geçireceğiniz harika bir gün diliyorum sizlere. Esen kalınız!

Yazı: Ege Demir

One thought on “KAYBOLURSAN ARA: Bir Tyler, the Creator İncelemesi – Yepyeni Tyler, the Creator!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir