Merhaba sevgili okurlar! Geçtiğimiz hafta birkaç albümden oluşturduğum albüm değerlendirmeleri listesinin ardından bu hafta sizlere hızlandırılmış bir haber turu sunmak istedim. En son yazımın üzerinden geçen süre içerisinde oldukça hararetli anlar yaşayıp ilginç haberlerle karşılaştık. Kimisi piyasanın altını üstüne getiren kimselerle alakalı, kimisi ise daha underground kalan kişilerle alakalıydı. Gelin, hep beraber bu haberleri öğrenip değerlendirelim! E haydi o zaman!
Kanye West, “DONDA” ve Türlü Muziplikler
Çok sıkı bir Kanye West tutkunu olarak geçtiğimiz hafta hop oturup hop kalktığım bir hafta oldu benim için. Kanye’yi uzun süredir tanıyan, müziğini hayatımın orta yerine koyan, efsane statüsünü çoktan hak ettiğini düşünen ve kişisel maceralarını da bilen biri olarak aynı hafta içerisinde müjdelenen albümün beklenen tarihte, yani 23 Temmuz tarihinde, bizlere ulaşmayacağını adım gibi biliyordum. Nedeni ise oldukça bariz. Kanye yine Kanyelik peşinde.

2007 yılında kaybettiği annesinin ismini albümüne veren ve normalde geçtiğimiz sene bu aylarda yayımlanması planlanan ve birçok defa snippetleriyle hayranlarını meraktan çatlatan “DONDA”, ertelene ertelene buralara kadar geldi. Daha önceden de birçok albümünü beklenen tarihlerde piyasaya sürmeyen, hatta ve hatta bir albümünü direkt yayımlamayıp bambaşka bir albümle karşımıza çıkan (2018’deki “Yandhi” meselesi) Yeezy, bu sefer de verilen tarihten yaklaşık iki hafta sonrasına yani 6 Ağustos’a erteledi albümü.

Tabii ki, yukarıda bahsettiğim gibi konu Kanye olunca meydana gelen şeyler gayet normal. Ancak işin daha tuhaf tarafı Kanye’nin geçtiğimiz hafta ve hatta bu hafta boyunca hiç konuşmaması. Ne albüm ne başka bir şey hakkında. Tek bir kelime dahi çıkmadı ağzından. Öyle ki, 22 Temmuz akşamı albüm lansmanı için Atlanta’da gerçekleşen etkinlikte dahi parçalar çalarken dans etmek dışında hiçbir şey yapmadı. Etkinliğin en heyecan verici yanlarından biri de Kanye’nin yaklaşık 10 yıldan sonra JAY-Z ile düet yaptığı bir parçayı hayranlarına dinletmesiydi. Bakalım bu parça miks ve edit sonucunda nasıl bir şeye evrilecek?
YEEZUS x HOVA is back!
(Mevzubahis etkinlik üç gün içerisinde 40 binden fazla bilet satılan bir etkinlik bu arada. Artık siz düşünün kendisinin büyüklüğünü.)

6 Ağustos için bir yandan oldukça heyecanlı olmakla beraber diğer yandan da Kanye’yi tanıdığım için temkinli davranmakta fayda var diyorum. Ancak etkinlikte dinlediklerim bile heyecanlandırmaya yetti diyebilirim. 2019 tarihli gospel rap albümü “Jesus Is King” ile Grammy kazanan West, bakalım bu sefer biz müzikseverlere ne tür bir çılgınlık ile merhaba diyecek? Annesi Dr. Donda West’in konuşma samplelarıyla bezeli bu devasa albümü bir an önce dinlemek için can atıyorum açıkçası.
YEEZY SEASON IS HERE. DONDA. AUG 6TH.
Slipknot’ın Eski Davulcusu Joey Jordison Hayatını Kaybetti!
90lar sonu ve 2000lerin başlarında dünyayı kasıp kavuran nu metal fırtınasının belki de en başarılı ve ismini duyuran topluluklarından biri olan Slipknot’ın gruptan yaklaşık 8 sene evvel gruptan olaylı bir şekilde ayrılan eski davulcusu Joey Jordison, hayata gözlerini yumdu. 2016 yılında bir omurilik hastalığı sebebiyle davul çalmayı bıraktığını açıklayan Jordison, henüz 46 yaşındaydı.

Daha evvel de orijinal bas gitaristi Paul Gray’i kaybeden Slipknot’ı özellikle ortaokul yıllarımda oldukça fazla dinleyen biri olarak beni derinden sarsan başka bir haber oldu bu. Aylar önce Children of Bodom’ın gitaristi ve solisti Alexi Laiho’nun ölüm haberini aldığımda da benzer bir his ile sarsılmıştım. Zira bu kişiler şu anki müzik zevkimin oluşmasında çok büyük birer paya sahipler. E hal böyle olunca da insan ister istemez bir bağ kuruyor hiç ama hiç yakından tanımadığı bu insanlarla. Halbuki gerçekte onlarla tanışmasak da biz onları çok iyi tanıyoruz. Bu tarz haberlerin etkisi de zannettiğimizden çok daha fazla ve farklı oluyor.

Slipknot’ı özellikle “Vol. 3: The Subliminal Verses” ve “Iowa” albümleriyle tanıyan, “Before I Forget”, “Duality”, “Wait and Bleed” gibi hitlerini defalarca dinleyen ben ve benim gibi on binlerce insanı derinden sarstı bu vefat haberi. Davula ilgi duyup daha yakından takip etmemi sağlayan birkaç müzisyenden biri de Joey idi. Söyleyecek çok da fazla bir şey bulamıyorum. Huzur içinde yat Joey.
Primal Scream, “Screamadelica” ve Fazlası
Neo-psychedelia ve alternative dance akımlarının en önemli öncülerinden Primal Scream, 90ların efsanevi albümleriden biri olan 1991 çıkışlı “Screamadelica”nın yeninden basım versiyonlarını müjdeledi. Birçok yayımlanmayan miks, demo kayıtlar ve yeniden master edilmiş kayıtlardan oluşacak bir box set ile Eylül ayında karşımıza çıkacak olan Primal Scream’in neo-psychedelia ve alternative dance sahnesindeki konumu tartışılmaz derecede üstlerde.

İçerisinde “Movin’ On Up”, “Come Together” ve “Loaded” gibi birden fazla hit barındıran bu şahane albüm, 90ların puslu ve kendine has soundunun oluşmasından kocaman bir paya sahip diyebilirim. Birçok janrın oluşmasına ev sahipliği yapan 90lar, Primal Scream’i kitlelere tanıtan bu muazzam albüme de ev sahipliği yaparak nasıl bir dönem olduğunu bize göstermiştir. Şahsen ben de dünya müziğinin iyice dallanıp budaklandığı efsane bir döneme tekabül eden bu albüme bayıldığımı belirtmem gerekir. Muazzam.

Box set haberleri dışında farklı şeyler de gerçekleşti grup açısından son dönemde. Grubun frotmani Bobby Gillespie, Lorde’nin geri dönüş teklisi “Solar Power”da kendi albümleri “Screamadelica”nın “Loaded” adlı parçasından ilham aldığını fark ettiklerini ve açıkçası “koltuklarının kabardığını” belirtti. Parçayı beğendiklerini de söylemeden geçmeyelim elbette.
Andy Weatherall’un anısına.
Nas, “King’s Disease II” Albümünü Duyurdu!
Geçtiğimiz sene yayımlanan ve Nas’e kariyerinin ilk Grammy ödülünü kazandıran “King’s Disease” albümünün devam niteliğindeki ikinci kısmı haftaya yayımlanıyor!

Big Sean, Lil Durk, Don Toliver ve A$AP Ferg gibi yeni dönem rapçilerin yanı sıra eskiden beri kankaları olan AZ, Foxy Brown ve Cormega’nın da yer aldığı “King’s Disease”, Hit-Boy tarafından prodüktörlüğü yapılmış şahane bir albümdü. Nas’i uzun süredir dinleyen ve MC olarak yanına yaklaşabilen çok az rapper olduğunu düşünen biri olarak albüme bayılmıştım geçen sene. Grammy adaylığını duyduğumda çok sevindim. Zira, bunca yıllık şahane kariyere bir Grammy artık yakışacaktı. Geçtiğimiz senenin en iyi rap albümünü başka bir albüm olarak görsem de Nas’in bu ödüle layık görülmesi ve gerçekten de inanılmaz hak etmesi nereden baksan müthiş olaylardı.

Gelelim bu albümün devamına…Açıkçası ben daha çok albüm kayıtları sırasında albümden çıkarılanlar, albüme alınması düşünülmeyenler ve demolardan oluşacak bir albüm bekliyorum. Nas cephesinden detaylı bir açıklama henüz olmamakla beraber tahminimin doğru olduğu düşünüyor, en azından bambaşka şarkılar olarak yorumlanacağını kesinlikle düşünmüyorum. Olur da yepyeni şarkılar gelirse de deli gibi dinleriz elbette. Hip hop’ın yaşayan efsanesi, “Illmatic” ve “It Was Written” gibi müzik tarihiNas stüdyodane adını altın harflerle yazdıran albümlerin yaratıcısı olan Nas, ne yapsa dinlerim ben zaten. Kanye’nin yeni albümünün çıkması beklenen tarih olan 6 Ağustos’a ayarlanan bu yeni Nas albümü bakalım nasıl bir şey çıkacak? Bekleyip görelim.
Eveeet, dostlar. Hızlandırılmış haber turumuzun sonuna gelmiş bulunuyoruz. Sizler için son günlerin maksimum önem arz eden olaylarından bazılarını derleyerek oluşturmuş olduğumuz bu güzide yazıyı umarım beğenirsiniz. Müzikle dolu bir hafta geçirmenizi temenni ediyorum. Esen kalın!
Yazı: Ege Demir