Eveeet, tekrar merhaba sevgili okurlar! Müzik dünyası adına birçok yeni ve hoş gelişmenin yaşandığı bir haftayı geride bırakıyor ve yazın ilk ayına da elveda diyoruz. Peki son zamanlarda hangi albüm veya tekliler piyasaya sunuldu? Hangi sanatçılar adından söz ettirirken hangileri çoğu zaman olduğu gibi ana akım medyanın gözünden kaçtı? Bunları öğrenmek adına, tarafımdan seçilen birkaç albümün oluşturduğu mini albüm / tekli değerlendirmesine bir göz gezdirelim o halde!

SPELLLING – “The Turning Wheel” (Haziran 25, 2021)
[Art pop] [uzunçalar]
İki sene evvelki uzunçaları “Mazy Fly” ile radarıma girmeyi başaran SPELLING mahlaslı Tia Cabral, ilk teklisini iki ay önce beğenimize sunduğu yepyeni uzunçalarını nihayet yayımladı. Twitter’da dolanırken meşhur YouTuber ve müzik eleştirmeni Anthony Fantano’nun övgüsüne mazhar oluşuyla fark ettiğim “Little Deer” adlı bu tekli, bizlere bir önceki albümden çok daha farklı bir işin beklediğini müjdeler gibiydi adeta. 5 dakikalık bu şahane tekli beni bunu düşünmeye itmişti. Düşüncemde haklı çıktığımı söylemem gerekiyor. Önceki albümün hak ettiğinden daha düşük puan almasını yaratıcı şarkı yazım sürecinin kötü prodüksiyon tarafından baltalanmasına bağlamıştım kendimce. Ancak bu albümde bu sorun tamamen çözülmüş gibi görünüyor. Hem Tia hem de konuk sanatçıların katılımıyla oldukça verimli ve muhteşem bir albüm çıkmış ortaya. Uçarı bir enstrümantasyon, oldukça hoş bir vokal performansla birleşerek bizlere gerçek anlamda hoş diyebileceğimiz bir albüm armağan etmiş. Tia’nın ruhunun derinliklerinden kopan ve sadece art pop’a değil birçok janra dokunan bu güzel işçilik ürünü, sizleri bir süreliğine bulunduğunuz ortamdan ayırma garantisi veriyor.
Favori parçalarım: Boys at School, Awaken, Little Deer
9 / 10

TYLER, THE CREATOR – “Call Me If You Get Lost” (Haziran 25, 2021)
[Alternative hip hop] [uzunçalar]
Ne diyeyim ki? Tyler’ın elinden çıkan bütün işlere bayılıyorum. Çılgınlar gibi dinliyorum. Geçen haftaki yazımda kendisinden uzun uzadıya bahsedip ne kadar zehir bir kafaya sahip olduğunu anlatmıştım. Beni şaşırttı elbet fakat bu şaşırma albümün ne kadar şahane oluşuyla alakalı. Ana akım medyada kendine yer bulan albümler arasında belki de yılın şu ana kadarki en etkileyici albümü. Yaratıcı yönünü, kişiliğini ve tüm deliliğini bu albüme yansıtmış sevgili Tyler. Bundan önceki iki albümü “Flower Boy” ve “IGOR”dan farklı olarak pop ögelerini kısıp rap ögelerini üst seviyeye çıkaran Tyler, yer verdiğim konuk sanatçılardan da üst düzey bir katkı alarak albümü iyiden iyiye zenginleştirmiş. Özellikle rap camiasının meşhur simalarından Lil Wayne’in “HOT WIND BLOWS” adlı parçadaki takdire şayan verse’ü buna bir örnek olarak verilebilir. Zira Wayne, kendi albümlerindekinden çok daha iyi bir performans sergilemiş konuk olarak yer aldığı bu parçada. Twitter’da yeni albümü dolayısıyla oldukça aktif olan Tyler’dan şaka yollu birçok bilgiyi de öğrenmiş oluyoruz. Ancak bu albüme dair en ilginç bilgilerden biri de Tyler’ın “WILSHIRE” adlı parçayı tek seferde okuyup kaydetmesi. Evet, 8 dakika 35 saniye. Tek seferde. Altyapıların ve parça başı ve sonlarındaki skitlerin güzelliği ve birbiri içine şahane biçimde geçişinden bahsetmiyorum bile. Geçen hafta uzun uzun incelediğim bu günümüz dâhisini dinlemenizi ve değerlendirmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Ben zaten sabaha kadar yazarım onun hakkında. AYO, TYLER BAUDELAIRE!
Favori parçalarım: HOT WIND BLOWS, SWEET / I THOUGHT YOU WANTED TO DANCE, JUGGERNAUT
9,5 / 10

MIKE – “Disco” (Haziran 21, 2021)
[Abstract hip hop] [uzunçalar]
Eveeet, kendine pek fazla yer bulamayan ve hakkının yeterince verilmediğini düşündüğüm şahane bir sanatçı daha karşımızda! Daha önce bu albümün ilk teklisi olan “Evil Eye”ı başka bir liste yazımda değerlendirmiş ve şarkıyı beğenmiştim. Albüm için de aynı şeyleri hissetmek mümkün. Zira bu albüm, MIKE’ın yükselişte olan bir rapper olduğunu ve beat seçimlerinin harikulade olduğunu kanıtlar nitelikte bir albüm. Flowlar şahane, beatler müthiş ve sözler de harika. Bunların birbiriyle olan ahengini ise her müzikseverin kendisinin tecrübe etmesi lazım diye düşünüyorum. Hip hop adına oldukça heyecan verici bir iş olmuş. Bazı albümler küçük parçaların çimento vasıtasıyla birbirine girmesiyle oluşan bir bütüne çıkarır biz dinleyicileri. Bu albümde ise her parçanın kendi küçük dünyası ve anlatmaya çalıştığı şeyler var. Tüm bu küçük dünyaların oluşturduğu sistem ise bizlere hip hop’ı neden sevdiğimizi ve MIKE’ın neden piyasadaki en şahsına münhasır rapperlardan biri olduğunu hatırlatıyor adeta. Kesinlikle dinlenmesi gereken muhteşem bir albüm.
Favori parçalarım: Evil Eye, Center City, Sandra
8.5 / 10
Eveeet, bu minik listede son bir iki haftanın kulağımda en çok gezintiye çıkan üç albümüne yer vermek istedim. Önceki hafta incelediğim Tyler’ın geçtiğimiz günlerde çıkardığı yepyeni albümü ise en çok tekrar tekrar dinlediğim albüm oldu son zamanlarda. Bunun yanında diğer iki albüm de gerçekten müzik adına harika işler olup beni oldukça etkileyen albümler olmayı başardılar. O halde, yazımı bitirirken SPELLLING mahlasıyla harika işlere imza atmaya devam eden Tia Cabral’ın yukarıda incelediğim yeni albümüyle aynı ismi taşıyan teklisi ve klibiyle sizleri baş başa bırakıyorum. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere!
Yazı: Ege Demir