Birçok müzikseverin yıllardır beklediği sanatçılar vardır. Hani şöyle, “Bir albüm salsa da dinlesek yayıla yayıla!” dediğimiz sanatçılardan bahsediyorum. Tek bir albüm yayımlayıp ortadan kaybolanlar, son albümü / teklisi keyif vermediği için beklenenler ve daha fazlası… Bu yazımızda, Amerikan hip hop / rap sahnesinin pek sevilen bir isminin önümüze henüz sunulan ve fırından sımsıcak çıkan teklisini ele alacağız.
Geçtiğimiz sene, George Floyd adlı siyahi bir ABD vatandaşının polis tarafından vahşice katledilmesinin ardından tepkiler büyüdükçe büyümüş ve en son sokak şiddeti ve yağmalama olaylarına evrilmişti. Tüm bu olayların ve sosyal adaletsizliğin ışığında canımız kanımız sevgili J. Cole Abimiz de iki parçadan (“The Climb Back” ve “Lion King On Ice”) oluşan bir tekli yayımlayarak tepkisini müziğiyle ortaya koymuştu. Bu iki parçanın yaklaşmakta olan yeni albümün ayak izleri olduğunu varsaymış ve bir bütünün parçaları olarak değerlendirmiştik. J. Cole Abi, “F**k it” dedi ve şu tweeti bizlerle paylaşarak yeni albümünün on gün içerisinde bizlere ulaşacağını müjdeledi:
Just know this was years in the making.
My new album The Off-Season available everywhere 5/14 pic.twitter.com/aBw4po8fvx
— J. Cole (@JColeNC) May 4, 2021
E tabii ki kendisi bu müjde ile de yetinmedi ve oraya bizler teaser görevi gören bir iş olan “i n t e r l u d e” adlı yepyeni teklisini de hediye etti. 14 Mayıs’ta kulaklarımıza dolacak olan “The Off-Season” adlı yepyeni J. Cole albümü, kendisinin belirttiği üzere “üzerinde çok çalışılmış” bir albüm olacakmış. Kendisini pek çokları gibi “2014 Forest Hills Drive” adlı çok iyi albümüyle tanıyan biri olarak bu yeni parçasını ortalama üstü bulduğumu söylemem gerekiyor. Tabii ki, parçanın isminden dolayı bir geçiş parçası olduğunu hatırlamakta ve hatırlatmakta fayda var. Parçada bir miks sıkıntısının da baş gösterdiğini belirtmeden geçemeyeceğim. İyi prodüksiyondan çıkmış oldukça hoş bir geçiş parçası olarak nihai değerlendirmemi belirtmiş olayım. Albümün tamamını tatmamıza çok az bir süre kaldı. Son yıllarda bekleneni verememiş olsa da bu sefer şöyle bir silkelenip kendine geleceğini ve bizleri de kendimizden geçireceğini düşünüyorum artık. Tamamını sabırsızlıkla bekliyorum. Bakalım neler olacak?
Cole’u Tanıma Rehberi
Madem bir J. Cole haberi paylaştık sizlerle, gelin kendisini yakından tanıyıp müziğini keşfedebileceğiniz birkaç şarkıya göz atalım. Belki yepyeni bir müzisyenle tanışacaksınız, belki de kendi favorilerinizle bizlerinkileri kıyaslayacaksınız. Her halükârda güzel bir alışveriş olacağa benziyor. Haydi o halde!
No Role Modelz (“2014 Forest Hills Drive” – 2014)
Eveeeet, J. Cole dendiği zaman akla gelen belki de ilk şarkı olabilir bu harikulade eser. Kendisinin açık ara en iyi albümü olan “2014 Forest Hills Drive”ın en öne çıkan birkaç şarkısından biri olan “No Role Modelz”, J. Cole’un albüm boyunca sıkıntılarını ve gençlik yıllarını anlattığı bu güzide albümün tepe noktası desek yanılmış olmayız. Sonrasında gelen “Hello” ve “Apparently” adlı parçalarla oldukça güzel bir üçlü oluşturan bu parça, J. Cole’ün rapinin nasıl evrilip bu noktaya geldiğini dinleyene rahatlıkla anlatabilecek bir parça. İlk dinleyişte kendine çeken beati, yakalayan nakaratı ve Cole’ün birbiri ardına sıraladığı lirikleriyle tam bir J. Cole klasiği.
Adından da anlaşılacağı üzere erotik bir deneyimi anlatıyor bu şahane parça. Bir sıralama yapmadan oluşturduğum bu mini listenin üstteki parça ile en öne çıkan parçası budur diyebilirim. Cole, bir yandan lirikleriyle ilk seks deneyimini dinleyicisiyle paylaşırken diğer yandan da oldukça akıcı bir beat ile albüm öncesi teklilerinden biri olan bu parçanın çok ama çok leziz bir hale bürünmesini sağlıyor. Albüm boyu süregelen hayat tecrübeleri bu parçada da kendini gösteriyor. Cole, bize içini açıyor ve ham bir duygu seliyle parçasını süsleyip müzikseverlerin aklını başından alıyor. Birbirinden hoş parça samplelarını birleştirerek bu parçayı oluşturduktan sonra bir de böyle bir rapping… Tekrar tekrar dinlenesi bir Cole klasiği.
Power Trip (“Born Sinner” – 2013)
Henüz yükselmekte olan Cole’ün 2013 tarihli albümü “Born Sinner”ın bana kalırsa en öne çıkan parçası. Kanye West’in devrim niteliğindeki sansasyonel albümü “Yeezus” ile aynı gün çıkan bu albüm hakkında oldukça tartışmalı görüşler mevcut. İyi mi yoksa kötü mü? Ben bu mini listeyi Cole’ü tanıtmak amaçlı oluşturduğumdan parça bazlı devam edeceğim. “Power Trip” oldukça hoş bir parça bana kalırsa. Miguel beraberliği de parçayı zenginleştiren detaylardan biri. Albümün en iyi parçası olduğu su götürmez bir gerçek. Dinleyiciyi yakalayan lo-fi ezgilerle ilerleyen hoş bir beat ve üzerine Miguel’in oldukça hoş back vokalleriyle birleşen bir lirik seli. Olmuştur efendim, gayet olmuştur.
Work Out (“Cole World: The Sideline Story” – 2011)
Cole’ün çıkış albümünün en fazla parlayan parçası bu parçadır diye düşünüyorum. Efsaneler efsanesi Nas’in şarkıyı beğenmemesini belirtmesi üzerine iki sene sonraki albümünde “Let Nas Down” adlı parçayı yazacak olan Cole, kariyerinin sonraki safhasından farklı olarak daha eğlenceye dönük bir tarz ile karşımıza çıkıyor bu parçada. Prodüksiyonun Kanye’ye ait olduğunu iyi dinleyiciler ilk seferde anlayacaktır düşünüyorum. Samplelar arasında Kanye’nin muazzam soul tandanslı çıkış albümü “The College Dropout”tan “The New Workout Plan”in de olduğunu belirtelim. Çıkış albümünde dikkatleri üzerine çeken Cole’ün ilk teklilerinden biri olan bu parçayı öneriyoruz efendim.
Neighbors (“4 Your Eyes Only” – 2016)
Listemizin son parçası, Cole’ün duraklama döneminin ilk albümü olan “4 Your Eyes Only” adlı albümden geliyor. Jazz soslu “Ville Mentality”yi de listeye dahil etmeyi düşünsem de bu albümün öne çıkan parçasının “Neighbors” olduğun kanısındayım. Genel manada vasat bir albüm olarak değerlendirdiğim bu albümde, bu parça gibi bir veya iki parça daha var. Ancak sanırım problem olan şu: Geçilebilir kalitede parçalar. Verselerde ve genel albüm havasında hafif bir sıkıcılık sezmiştim dinlediğimde. “Neighbors” ise bu havadan sıyrılmayı başarabilen birkaç parçadan biri. Özellikle bu parçayı seçtim ki Cole’ün kariyerindeki her safhadan sizlere örnek sunabileyim. İyi olarak değerlendiremeyeceğim bir albümün parlayan bir şarkısı olarak karşımıza çıkıyor bu eser. Sözlerini de dikkatli okumanızı ve daha sonra klibi izlemenizi de tavsiye ederim.
Dipnot: Bu parçanın beati aslında Cole’ün 2013 tarihli ikinci albümü “Born Sinner”daki Kendrick Lamar düeti “Forbidden Fruit”in beatinin tersten çalınmış halidir.
Bonus:
Friday Night Lights (mixtape, 2010)
Cole’ün stüdyo albümlerinden önceki mixtapelerinin belki de en iyisi. Su gibi akıp giden bir hip hop seli. İçerisinde bulunan sanatçılar, Cole’ün tercih ettiği sampleların alındığı parçalar, bu sampleların kalitesi ve mixtape falan demeden deli gibi rap yapması… Anlatılmaz yaşanır gerçekten. Bu listede üsttekilerden farklı olarak koca bir mixtape olmasının sebebi platformlarda rastlayamayacağımız türden bir iş olması ve Cole’ün 11 sene önceden hip hop sever bünyelere oldukça kaliteli bir işle dokunabiliyor olması diyebilirim. Ayırmak istemediğim bir bütün olma durumu var bu mixtapein içerisinde. Baştan sonra sizi alıp götüren 1 saat 17 dakikalık bir şölen.
Eveeet, sevgili okurlar. Geldik bir yazının daha sonuna. Bu yazıda da tanıyanı sevindirmek, tanımayanı yeni bir sanatçıyla tanıştırmak ve yepyeni bir parçayı değerlendirmek üzere toplanmıştık. Cole’ü seven ve potansiyelinin farkında olan biri olarak kendi tarafından da “iyi bir çalışmanın ürünü” olarak nitelenen yepyeni albümünü beklemeye koyuldum. Umuyorum ki beklediğimize değecek. Yazımı sonlandırmadan evvel sizleri Cole Beyefendi’nin kendi memleketi North Carolina eyaletinde, Charlotte’ta düzenlenen 2019 NBA All-Star etkinliklerinde verdiği mini konseri ile baş başa bırakıyorum. Peace out!