CANİ BİRİNİN SANATÇI OLABİLMESİ “SORUNSALI”
Merhabalar okur-severler!
Bir süre önce “Sanat Okuryazarlığı” temel bakış açılarının anlatıldığı bir kursa katılmıştım. Eğitim içeriğinde bir bölümde, esere bakarken beraberinde taşıdığımız ön yargıların ve ön bilgilerin yorumlamadaki etkisinden bahsedildi. Bunun örneklerinden biri olarak aşağıdaki çizim gösterildi ve sanat eseri hakkındaki fikirlerimiz soruldu.

Bu yapılırken tablonun sağ alt köşesindeki imza ön yargılarımızdan kurtulmamız için kapatılmıştı. Sonra herkes ayrı ayrı fikir belirtti bu resimle ilgili. Şahaneler yaratmasa da bu görüntü birçoğumuz için hoş bir manzaraydı ve güzel hisler uyandırıyordu.
Bir sonraki sayfada çizimin Adolf Hitler’e ait olduğunu fark edeceğimiz versiyonu görünce herkes sustu. Elbette daha önceden Hitler’in resme olan ilgisini duymuştum ama o an derste bu bilgi aklıma kesinlikle gelmemişti ve kişiden bağımsız yaratılan nesneye bakıp anlamlandırmaya çalıştığım dakikalar neticesinde bu huzur verici görüntünün bir caninin zihninde yaratılmış olduğunu öğrenmek beni susturdu o an için.
Güzel olana yönelme, hoş ve iyi bir şey ortaya koyma çabası, hayal dünyası ve bunun estetik ortaya dökümü, herkesin baktığı ama görmediği şeyleri görüp anlatma çabası gibi durumları çoğu zaman için güzel bir insan olmakla ilişkilendirdiğimi fark ettim.
Nasıl olurdu da güzellikle uğraşan bir insan cani olabilirdi?
Ruhun inceliklerinden mi kaynaklanırdı güzele ulaşma çabası yoksa takıntılardan mı?
“Yahudilerin, basında, plastik sanatlarda, edebiyat ve tiyatrodaki etkinliklerini araştırdıkça, bugüne kadar Yahudiler aleyhine söylenen sözler zihnimde canlanmaya başladı… Bu durumda insanın amansız bir Yahudi düşmanı olması işten bile değildi… Estetik hayatın ortaya koyduğu bu kirli eserlerin bütün isimlerini incelemeye karar verdim… Gerçek şuydu ki estetik adına ortaya konan çirkinliklerin, güzel sanatlardaki bayağılıkların, tiyatrodaki budalalıkların onda dokuzu, ülke nüfusunun ancak yüzde birini temsil eden bir kavmin egemenliği altında bulunuyordu.”
Hitler’in bu açıklamasını okuduğumda güzele ulaşmanın her zaman ruhun inceliğinden gelmediğine emin oldum. Ancak hala bu iki durum (canilik ve sanat) benim kafamda ilişki kurmakta zorlandığım iki şey. Ama bilmediğim başka cani-sanat severler vardır mutlaka…
Hitler’in durumunu anlamaya çalışırken resim çizebilmekle ilgili ayrı bir takıntı ve sanattan bağımsız bir hal olduğunu düşünmek istiyorum elimde olmadan ama kendisi sadece çizimle kalmayıp müzikal beste hatta dekor ve kostüm çizimi bile yapmış. Bu uğraşlar küçük tatlı şirinlere ait değil miydi sayın okurlar?
Zihnimdeki sohbete eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim, esenlikle kalınız.
Kaynak: Ek Dergi
Yazı: Aslınur Doğan